Hürriyet

12 Kasım 2010 Cuma

Günlükten Notlar 21


*Merhaba.
*Facebook çıktı mertlik bozuldu. Bu arada ayıp bana ki, hala Facebook filmini seyretmedim. Neyse, niye mertlik bozuldu, anlatayım efendim. Artık birçok insan, ilişkisini Facebook'a yazıyor. Düğün davetiyelerini Facebooktan gönderiyorlar. "Aaa ne yapıyorsun, nasılsın" "Hiç ne olsun işte evlendim. Düğünde yoktun göremedim seni" "Haberim yok ki evlendiğinden, hiç haberim olmadı" "Aa nasıl olmadı, davetiye gönderdim Facebooktan" "..."
*Ajanlar Erol Büyükburç'un spermlerinin peşindeymiş. Belki uzaylılarda olabilirmiş. Zeki bir insan olduğundan onu seçmiş olabilirlermiş. Ya neden bu uzaylılar ya da ajanlar benim peşime düşmüyor. Bende zekiyim, benim IQ’da yüksek, beni de incelesinler, benim de spermlerimin peşine düşsünler. Hep bunlar daha az meşhur bir insan olduğum için mi? Buradan uzaylılara sesleniyorum, bende varım.
* Yılbaşına kadar hiç bir şeye zam yapmayacağını açıklayan hükümet, alkole zam yaptı ve "Gelir bizim için önemli değil, önemli olan halkın sağlığı" açıklamasını yaptı. Muğla'da sahte içki yapan bir şebeke çökertildi ve savunması aynen şu yöndeydi. “İçki sağlığa zararlı. Biz alkol oranı az olan içkileri piyasaya sürerek insanların zarar görmesini engelliyoruz. İnsan sağlığını düşündüğümüz için böyle bir yöntem uyguladık. Bizim içkilerimiz fazla sarhoş etmez ve insanlara zarar vermez.” İmam ve cemaat ilişkisi...
*Amerika'daki New York Üniversitesi üşenmemiş bir araştırma yapmış. Laptop, 1 saatten fazla kullanılırsa erkekte sperm sayısını azaltıyormuş ve 15 dakikadan fazla laptop kullanılmamasını önermişler. Kadında ne oluyor araştırmamışlar sanırım, araştırılırsa haber vereceğim. Bir de masaüstü bilgisayar üretenlerin işi olduğunu sanıyorum bu araştırmanın, bir araştırayım.
*Gelecekten kafama takılanlar; hadi NASA artık telefonlarımı açmıyor. NASA ile ilgili arası iyi olan bir arkadaştan aldığım habere göre 50 yıl sonra yapacaklarmış ışınlanma makinesini ama mesela, uçan kaykaylar ne zaman çıkacak ya da günlük öğünlerimizin sadece hap olduğu günler ne zaman gelecek merak ediyorum.
*Çocukluğumdan hatırladıklarım; leblebi tozu vardı biz küçükken sanırım hala var ama eski rağbet yok. Az boğulma riski geçirmedik, leblebi tozu yüzünden. Birde ağızda patlayan şekerler vardı, patır patır ağzımız acıya acıya yerdik onları.
*Az meşhur olup, kimsenin yüzünü bilmediği bir insan olmak mı? Yoksa çok meşhur olup herkesin tanıdığı bir insan olmak mı? Nedense bu soru takıldı kafama. Meşhur demişken geçen seferki notlarımda Ereğli'den bahsetmiştim. Karadeniz. Ereğli olacak mı? Ben Karadeniz Ereğli'den kimseyi tanımasam da onlar beni tanıyormuş. Sibel Hanım'a övgüleri için buradan teşekkürlerimi yolluyorum.
*Seyrettiklerim; Üstad Miyazaki'nin The Castle Of Cagliostro, eğlenceli bir animasyondu. Üstad, çocukluğumuzun kahramanı Heidi'nin dedesine de ufak bir rol vermiş. Pedro Almodovar'dan Kırık Kucaklaşmalar; klasik Almodavar filmleri dışında kalan bu filmde, zaten sevdiğim Penelope Cruz'u bir kez daha sevdim. Okuduklarım; Burak Gökal'ın bir filmin sadece film olmadığını, neden daha iyi olduğunu anlattığı "Neden Bazı Filmler Daha İyi", Bülent Diken ve Carsten Bagge Laustsen'in beraber yazdığı, toplumlarımızın nasıl olup da kendilerini ancak filmler aracılığıyla nasıl yeniden ürettiği konusunda fikir sahibi edindirdikleri, Filmlerle Sosyoloji.
*Bir hediye paketi geldi az önce. Epeyce büyük. Baktım kimden gelmiş diye, NASA yazıyordu. NASA'dan bayram hediyesi gelmiş.
*Kestiyse Eros raconu, boşuna kaçma, yoktur bu işlerden kaçış yolu.http://fizy.com/#s/1agw8r
*Hepinize sevdiklerinizle beraber mutlu bayramlar dilerim. İyi davranın kendinize. Hadi gidelim, ışınla beni Skati.

Hiç yorum yok: