Hürriyet

6 Ocak 2011 Perşembe

Film Kulübü


"Eğitim hakkında tek bildiğim şu: insanoğlunun şimdiye kadar karşılaştığı en büyük ve en önemli güçlük,çocukları nasıl yetiştirilmesi ve eğitilmesi gerektiği meselesidir" demiş Montaigne.

David Gilmour'da  okumak istemeyen oğluna reddemeyeceği bir teklif yapıyor. "Okul yok, iş yok, sorumluluk yok. Sadece haftada üç film izlenecek."

Oğlunun okulu bırakmasına izin veren –birlikte haftada üç film seyretmek şartıyla- bir babanın gerçek hikayesi.

'New York Times Book Review' Editörün Seçimi

Chicago Tribune Yılın En İyi Anı-Romanları seçkisinde

Cilasız, samimi, içe işleyen bir baba oğul portresi.Gönülçelen." Newsweek

"Bu kitap anlamlı, derin, değerli... samimiyeti ile büyülüyor." Globe and Mail

"Gilmour cesur bir yazar ve cesur bir baba." National Post

Sıra dışı bir anlaşmaydı: Jesse okulu bırakabilirdi, bütün gün uyuyabilirdi, çalışmasına ya da kira ödemesine gerek yoktu...ama karşılığında haftada üç film seyretmesi gerekiyordu... babasının seçtiği üç filmi.

Baba oğul haftalarca yan yana oturup Çılgın Romantik'ten Rıhtımlar Üstünde'ye, Temel İçgüdü'den Tatlı Hayat'a, gelmiş geçmiş en iyi (ve bazen de en kötü) filmleri izlerler. Filmler sayesinde hayattan konuşurlar... kızlardan, müzikten, kalp acısından, işten, uyuşturuculardan ve dostluktan bahsederler. Oğul giderek kaotik bir ergenden özgüvenli genç bir yetişkine dönüşür, ama Film Kulübü biraz mutlu biraz buruk, kaçınılmaz bir sona yaklaşırken, Jesse babasını bile şaşırtan bir seçim yapar...

FİLM KULÜBÜ insanı derinden etkileyen bir kitap. Samimi, dobra ve dokunaklı; bir adamın sevgili oğluna yetişkinliğe geçişin çetrefilli yollarında kılavuzluk etme çabasının gerçek öyküsü. 

Hiç yorum yok: