Hürriyet

6 Aralık 2010 Pazartesi

Metropia

"Herkesin kaderini biribirine ören kriz, yine de bireyi kendi yıkıntısı içerisinde yalnız bırakmaya devam ediyordu."

Daha önce İf film festivalinde gösterilmiş olan ve bizi son derece gerçek bir dünyaya taşıyan, Guantamo hapishanesinin anlatıldığı Gitmo filmiyle tanıdığımız Tarık Saleh'in ilk uzun metraj filmi Metropia. Animasyon tekniği kullanarak gerçek fotoğraflar kullanıp, gri ve mavi tonların kullanıldığı karanlık bir atmosferde kendi dünyasını yaratıyor Tarık Saleh.

Bıçak Sırtı ve 1984 gibi distopya filmlerin izini süren Metropia, açgözlülüğün hüküm sürdüğü ve baskıcı tüketim toplumunun portresini çiziyor.

2009 Venedik Film Festivali: Geleceğin Film Festivali Dijital Ödülü ve Stocholm Film Festivali: En İyi Müzik Ödülü alan filmlerin seslendirme kadrosunda Vincent Gallo,Stellan Skarsgaard,Juliete Lewis,Alexander Skarsgaard vardır

Film, 2024 yılında geçer. Petrol kaynakları tükenmek üzeredir ve her tarafta gözetleme kameraları vardır. Tüm şehirler birbirine, yeraltından geçen büyük bir metro istasyonuyla birbirine bağlanmıştır. Kahramanız Roger, yeraltından korkutucu atmosferinden ürperdiği için bisikletle işe gelip gitmektedir. Roger'ı birçok şey ürpertmekte.
Kapitalist sistemin doruk noktasına ulaştığı bu tarihte, bir şirket, zaman-mekan sıkışmasının taşeronluğunu üstlenmiş, dünyayı metro ağlarıyla birbirine bağladıktan sonra, insanların saçlarını anten olarak kullanan ve beynine nüfus eden şampuanlar üretmiştir. İnsanlar kafasının içini çaktırmadan bulandırmakta ve insanları tüketime yönlendirmektedir.
Bu duruma seyirci kalamayan patronun kızı ve kafasının içinden duyduğu seslerle paranoya başladığını düşünen Roger, ortak hareket ederek bu sistemi yıkmaya ve unutulmuş günlere tekrar kavuşmaya çalışırlar.

1 yorum:

Culturella dedi ki...

paylaşım için teşekkürler. konusu itibariyle ilgimi çekti.